1 Ocak 2012 Pazar

Mehmet Yaşin

Lezzet duraklarının daimi yolcusu...


Gezgin, kaşif, lezzet avcısı, gurme, modern seyyah, günümüzün Evliya Çelebisi… Mehmet Yaşin’e ilk sorumuz, “Size ne diyelim?” oluyor… “Bir kere gurme demeyelim” diyor gülerek ve nedenini açıklıyor: “Aslında Türkiye’de çok az kişiye gurme diyelim. Çünkü gurmelik zor bir iş. Bu yeme içme işlerinin ciddi okulları var dünyada, bir defa oradan dört yıllık bir eğitim almak lazım. Sadece yemek yemek gurmelik değildir. Yemeğin malzemesini, bu malzemelerin nasıl yan yana geleceğini, yemek ekonomisini, teknolojisini iyi bilmek ve ondan sonra da yemek üzerine detaylı yorumlar yapabilmek gurmeliktir.”

Yemek değil oyun
Gurmelik konusuna açıklık getirdikten sonra geliyoruz gezginlik konusuna. “İlk başlarda bir maceraydı gezginlik, sonra bir keşif yolculuğuna dönüştü. Şu son aşamada da gezmekle yemeği birleştirdim. Ben dünyada ve Türkiye’de gittiğim hiçbir yerde asla sıradan yemekler yemem. O yörenin geleneksel, orijinal yemeklerinin tadına bakmak isterim. Bazen çok hoşuma gider o geleneksel yemekler, bazen ağır gelir yiyemem ama mutlaka iki çatal da olsa tadına bakarım.” Yemek yemek, ya da bir yemeğin tadına bakmak bir oyun aslında onun için. Keyifli bir oyun…
 “Esas oyun yemek yemek değil, esas oyun karşınızdaki kişiyle birlikte yemek yerken sanki bir yarışmadaymışsınız gibi içindeki malzemeleri bulabilmek. Sen ‘içinde şu malzeme var’ dersin, o ‘hayır bu var’ der. Aranızda münakaşa çıkar, bunun üzerine şef çağrılır, ona sorulur. Kim doğru bildiyse ötekine, ‘bak ben sana demedim mi’ der.”

Gurme turizmi
Mehmet Yaşin’in CNN Türk’te yaptığı “Yol Üstü Lezzet Durakları” adlı program kısa sürede kanalın en çok izlenen programlarından biri olmuş. Programın doğuş hikayesi ise şöyle: “Arkadaşlarım, dostlarım yola çıkmadan önce hep bana sorarlardı, ‘biz şuraya gidiyoruz, ne yiyelim, ne tavsiye edersin’ diye. Ben de sonunda dedim ki, o zaman bir program yapayım orada anlatayım, tek tek herkese anlatmak yerine. Şimdi Türkiye’de gezen insanlara nerede ne yiyeceklerini anlatan bir program yapıyoruz.” Bu defa da, programı kaçıranlar yine arayıp “Geçen hafta izleyemedik nereyi tanıttınız?” diye sormaya başlayınca, programda anlattıklarını kitapta toplamaya karar vermiş. “Bu programla birlikte doğan bir gurme turizmi var. İnsanlar benim sunduğum adreslerin peşinden gidip yemek yiyorlar. İyi mi ediyorum, yoksa insanları obez mi ediyorum bilmiyorum” diyor gülerek.

Kahramanlar kurgu, olaylar gerçek
Bütün Türkiye’deki lezzet duraklarını keşfettikten sonra, onları bölgelere ayırarak yedi bölgemiz için yedi ayrı kitap yayınlamayı düşünüyor Mehmet Yaşin.
Ama hepsi bu kadar değil, onda proje çok. İşte onlardan bir kaçı: Yurt dışındaki guide (rehber) türü kitaplar basan bir yayıneviyle anlaşarak, Türkiye’ye gelen, Anadolu’yu gezmek isteyen yabancılar için İngilizce ve Almanca rehber kitaplar hazırlamak. Diğer projesi de yıllardır yeme içme üzerine okuduğu kitaplardaki hoşuna giden cümleleri, gazete notlarını, yemek tariflerini, anıları derleyip, kendi yorumlarını da katarak “Yeme içme üzerine altını çizdiklerim” başlıklı bir kitap hazırlamak. Son olarak da, bir roman kurgusu içinde bir ülkeyi anlatmak istiyor… Yarı roman yarı rehber bir kitap yani… Kahramanlar kurgu, ama kahramanların gittiği her yer, yediği her yemek, yaptığı her şey gerçek. Romanı o ülkede okuyorsunuz diyelim, bir bakıyorsunuz romandaki garson, kanlı canlı karşınızda…

BİRGÜL KOPUZ - Seninle Dergisi / Kasım 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder